Kartal Kara

Friday, February 27, 2009

Dün geceyi kelimelere döküp anlatmak inanın benim için çok zor. Nedir bu maçı bu denli manalı yapan diye soranlarınız olacaktır. Galatasaray elbette Bordeaux'dan daha iyi bir takım.Daha saniyeler olmuşken mağlup duruma düşmek ilk yarı bittiği zaman 2-1 galip olmak akıl almaz iki gol yeyip 3-3 olan bir maç ve son dakikada gelen galibiyet golü. İşte bunlar bu maçı bu denli anlamlı kılan. Galibiyet golü Sabri'den geldi ona teşekkür ediyorum. Ama Sabri konusundaki düşüncelerim değişmedi sözlerimin arkasındayım.Galatasaray'da oynamak herkese nasip olmaz.

Dün gecenin toplu sonuçları;

Galatasaray 4-3 Bordeaux

Metalist 2-0 Sampdoria

CSKA 2-0 Aston Villa

Hamburg 1-0 Nijmegen

Twente 0-1 Marsilya (Pn. 6-8)

Wolfsburg 1-3 PSG

Milan 2-2 W. Bremen

Stuttgart 1-2 Zenit

Man. City 2-1 FC Kopenhag

Standart Liege 1-1 Braga

Udinese 2-1 Lech Poznan

Ajax 1-1 Fiorentina

St Etienne 2-1 Olympiakos
Deportivo 1-3 Aalborg
Tottenham 1-1 Shakhtar Donetsk
Valencia 2-2 D. Kiev

Not: Yukarıdaki resim özlenmişliğin yüzüdür.

Thursday, February 26, 2009

O SON GOLÜ ATMAYACAKTIN...

Blog yazarı sokaklambası 3 post önce yeter demişti Sabri için. Hak vermeyen Galatasaraylı yoktu bugüne kadar neredeyse. Ama bugün o golü attı ya istediği gibi oynasın pek umursamaz kimse artık. Bordeaux maçının önemi büyüktü ve galip gelmeyi bildi takım. Golleri şöyle sıralamak lazım belki de;

Ölüm

yaşam

ölüm

ve YAŞAM(SABRİ)

Büyük kaptan tekrardan hoşgeldin...

EN KIRMIZI OLANLAR

21 hafta geride kaldı.Küçük bir istatistik hazırladım. Bu haftaya kadar Süper Ligde en çok kırmızı kart gören oyuncular hakkında. Üç oyuncu başı çekiyor.İlginç olanı bu oyuncuların ikisi Galatasaray'lı diğeri ise eski Galatasaray'lı. Yoksa bu bir işaret mi ? Şakayı bir kenara bırakıp istatistikleri yazalım;

1 : Ayhan Akman - 2 kırmızı kartı var. 19 maçta görev almış. 1678 dakika sahada kalmış ve ayrıca 7 sarı kart görüp 1 de gol atmış.

2 : Cassio Lincoln - 2 kırmızı kartı var. 15 maçta görev almış. 1183 dakika sahada kalımış ve ayrıca 4 sarı kart görüp 8 de gol atmış.

3 : Cihan Haspolatlı - 2 kırmızı kartı var. 19 maçta görev almış. 1678 dakika sahada kalmış ve ayrıca 3 sarı kart görüp 2 de gol atmış.

DÜMEN KAPTANDA

Hafta başında geldi Galatasaray'a.İlk maçı maratonun en zorlu etabı.0-0 biten Bordeaux maçının Ali Samiyen'de ki rövanş mücadelesi. Galatasaray'da teknik adam olarak başlayacağı ilk maç olacak.Galip gelemediği takdirde hem kendi için hem de Galatasaray için kötü bir başlangıç olacak.

Bülent Korkmaz'ın şanssız bir dönemde geldiğini düşünüyorum.Kocaelispor karşısında alınan tarihi mağlubiyet hem takımı, hem yönetim,i hem de taraftarı yıpratmış durumda.Bu kargaşanın hemen akabinde bu gün uefa kupasına devam yada tamam maçına çıkması, bu maçın ilk maçı olması efsane kaptan için bir şanssızlık olarak görüyorum.Bu kargaşadan alnının akıyla çıkması onun için müthiş bir geleceğin ilk basamağı olur ki gönlümüz bundan yana.

Bir diğer şanssızlığı ise takımın savunma hattında önemli sakatların oluşması.Servet ve Emre Güngör önemli iki isim özellikle Servet'in olmaması savunma kurgusunda bir handikap yaratabilir. Savunma kurgusunu Sabri,Meira,Emre Aşık ve H.Balta olarak yerleştirmesi muhtemeldir. Meira'nın geldiği günden bu yana isteneni bir türlü verememesi Sabri'nin büyük kademe hataları ve H.Balta'nın sakatlıktan yeni kurtulmuş olması düşündürücü. Galatasaray'ın yıllardır süren sağ ve sol bek eksikliği kanayan bir yara olarak devam etmekte.

Bülent hocanın en çok güvenebileceği orta alan.Bura da Barış(Kewell),M.Topal,Ayhan,Arda dörtlüsüne şans verecektir.Verecektir diyorum oturmuş taşlarla şimdilik çok oynayacağını düşünmüyorum.M.Topal'ın yükselen performansı,Ayhan'la birlikte birleşince savunma ve hucum başlangıcı iyi olacaktır.Bu iki oyuncunun bu akşam ki performansları çok önemli.Maç eksikliği bulunan Kewell'ın yedek başlayacağını düşünüyorum.Daha savaşcı olan Barış doğru seçenek olabilir.Arda'nın form düşüklüğü olduğu herkes tarafından görülüyor.Bülent hocadan alınan hırs Ardaya yansıyacaktır.

Bir diğer sıkıntı hücum hattında.Aslında sıkıntı demek yanlış.Skibbe'nin takımında genelde maça Lincoln onun önünde Baroş ile başlamak vardı.Bülent hocanın dün yaptığı basın toplantısı biraz kafamı karıştırdı.Takım olarak defans ve takım olarak hücum sistemini benimseyeceğiz dedi.Bu açıklama belki bu maç için geçerli olmayabilir ama gelecek dönemlerde yönetim arkasında durduğu sürece bu sistemi oynatabilir. Ama bu oyuncularla değil. Tek kararsız kaldığım nokta Lincoln ve Baroş ile mi başlayacak yoksa Baroş-Nonda ikilisi ile başlayıp Lincoln'ü yedek kulübesine mi çekecek. Yinede ben Lincoln'ü böyle önemli bir maç öncesi on birde başlatacağını düşünüyorum.Hücum Lincoln önünde Baroş.Başka bir noktaya da değinmek istiyorum.Ümit Karan bence akibeti halen belirsiz.Bülent Korkmaz'ın takımın başına gelmesi onun için bir fırsat olabilir.Bu kötü gidişine dur deyip yararlı olduğu günlerine geri dönmelidir.

Galatasaray ve Bülent Korkmaz'a başarılar.

DEVLER LİGİNDE DÜN GECE # 2

İzleme imkanı bulduğum maçlardan pek tat alamadım.Salı günü İnter-Manchester Utd. Maçı golsüz tamamlanınca dün oynanan R.Madrid-Liverpool maçının gollü geçeçeğini tahmin ediyordum.Sandığımın aksine gollü geçmedi.Ama daha bi keyfli,daha bir heyecanlı geçti. Beklenmedik bir anda beklenmedik birinden beklenmedik bir kafa golü Santiago bernabeu’nun üzerine kara bulut gibi çöktü. Yossi Benayoun…Bu noktadan sonra Madrid İngiltere'de nasıl bir sonuç alır mechul ama Şampiyonlar Ligine veda etmeleri daha yakın bir sonuç gibi.Mühin işi deplasmanda bitirdi.Chelsea avantışlı bir skorla İtalya'da olacak.Diğer bir İsyanyol Villareal ise gollü beraberlikle uğurladı rakibini.Tura daha yakın taraf Panathinaikos görünüyor.

R.Madrid 0-1 Liverpool